Editorial

Değerli Meslektaşlarım, Sağlıkçı Dostlarım,

Sars Cov2 pandemisi tüm dünyada can almaya devam ediyor. Ülkeler ekonomik, sosyal, demografik ve demokratik yapılarına uygun olarak önlemler almaya devam ediyorlar. Başlangıçta sürü bağışıklığı oluşturmaya yönelik “az önlem, ağır hastayı tedavi” tarzında yaklaşımı benimseyen ülkeler yoğun bakım ve acil ünitelerinin, hatta enfeksiyon, göğüs, geriatri gibi tüm kliniklerin önünde biriken hastalara yetemez hale gelince sınırlandırmalara gitmek zorunda kaldılar. Türkiye gibi bazı ülkeler ise ülke ve yönetim tarzına özel koruyucu önlemlerle salgının yayılmasını sınırlandırabildiler. Ekonomiyi zora sokan bu tür yasak ve sınırlandırmalar etkili olduysa da gerek insanların evde oturma sıkıntıları gerekse ekonominin çarklarının dönmemesi bizi ve birçok ülkeyi “aç-kapa” yöntemine zorladı. Bu yöntemin temel kuralları görüldüğü kadarıyla kabaca:

1- Sağlık sisteminin izin verdiğince virüsün kontrollü yayılmasına izin vermek ancak bu arada ekonomiyi canlandırmaya çalışmak

2- Olgu sayısı artma eğilimine girdiğinde yasakları sıkılaştırarak sağlık sisteminin çökmesini engelleyecek şekilde kademeli olarak sürü bağışıklığına gidişe izin vermek

3- Enfeksiyon ile ilgili halka yönelik bilgilendirmeleri ne panik yaratacak şekilde aşırı, ne de duyarsızlaştıracak şekilde doz ayarlaması yaparak vermek.

Bu yazıyı yazdığım günlerde ülkemizde bildirilen son on gündür ortalama günlük 1000 yeni olgu mevcuttu. İkinci dalgadan bahsedebilmek için en azında belirli bir süre için günlük hiç yeni olgu saptanmaması gerekiyor. Bu günlere kavuşabilmek için sıfır yeni olgu kuralından uzak ilk dalganın azalması ve kaybolması için Maske – Mesafe –Temizlik uyarıları ne kadar yeterli olacağını bu yazı baskıdan çıktığında sizler değerlendiriyor olacaksınız. Bu arada dergimizin sponsoru Nobel İlaç’ın ilaç ihracat kategorisinde Türkiye birincisi olduğunu ve Sars Cov2 enfeksiyon tedavisindeki en çok kullanılan antiviral maddelerden birinin hammaddesini ülkemiz ve dünya ülkeleri için üretmeye yönelik son aşamada olduğunu da gururla paylaşmak istiyorum.

Nobel Medicus dünyadaki toplamı birkaç gramı bulmayan virüs salgını süresince çalışmalarını sürdürdü. Bu sayımızda da 10 makale (biri derleme diğerleri araştırma ve olgu sunumu) hakem onaylarından geçerek baskıya girdi. Bu makalelerin oldukça ilginizi çekeceğini umuyorum. Okuma oranının oldukça düşük olduğu ülkemizde sizlerin dergimize ilginizden onur ve mutluluk duyuyoruz.

Bu sayımızın portre hocası Prof Dr Osman Nuri Ulutin. Hematoloji alanında çağın önüne geçmeyi başarmış ve yetiştirdiği öğrencileriyle de ülkemizin göğsünü kabartmış bir bilim insanı. Yaşamını ve yaptıklarını okuyunca sizin de gururlanacağınızı düşünüyorum.

İçten saygı ve dostlukla

Editörler Kurulu adına,

Prof Dr Cihan Aksoy